27 Nisan 2009 Pazartesi

Kırmızı Telefon


Gözüme telefonum çarptı da aklıma anneannemin evindeki kırmızı telefon geldi.


Hiç açamadım ben o telefonu.Böyle eski model bişeydi.Parmağını içine geçirip döndürüyordun.Öyle bişeydi yani.Ne zaman "dırıdırıııı dırıdırııı" diye çalmaya başlasa evde bi panik olur,telefon açılamadan susarsa herkes birbirine kızardı.Dedem sinirlenir yüzü şekilden şekile girerdi.Küçük bir çocuk olan ben ise olanları uzaktan izlerdim.

Gözüm telefona kayardı arada bir.O an çalacakmış gibi hissederdim.Ama o bana sırıtırdı.Sanki dokunulmazlığı vardı.Açamazdım ya işte..Açsam da ne diceğimi bilemezdim.Ya anneannemin arkadaşları arar,misafirliğe geleceklerini söylerdi,yada dedemi ararlar iş hakkında konuşurlardı.

Yıllar sonra ben büyüdüm telefon eskidi şu telsizler var ya onlardan geldi anneannemlere de.Şimdi telefon çalıyor ben açıyorum.Kırmızı telefon da hala köşede bize bakıyor.

Ne zaman telefonu açsam ona dönüp kıs kıs gülüyorum.Neden bilmiyorum.Ama o öyle tozlanmış bir şekilde bana bakınca mutlu oluyorum.

~Sen eskidin kiii.Kimse yüzüne bakmaz kiiii.

1 cimcime:

Gökhan Yıldız dedi ki...

Anton Çehov tarzı.. Guy de Mauppasant'ı daha iyi yazıyorsun.