3 Kasım 2009 Salı

Dolmuşlar güzel yerler.

Bugün yağmur vardı. Aslında ne istiyorum biliyor musun ? Yarın sınavım olmasın mesela. Bol bol vaktim olsun. Böylece yağmurun altında pislenme, ıslanma hiçbir endişe olmadan yürüyeyim.

Farkettim de ben hiç cesur değilim.
Oysa bu zamana kadar cesaretimle övünmemiş miydim ?
Hani istediğim zaman istediğimi yapabildiğim çılgınlığımla falan.

Heeey bu postun konusu bu değildi!
Ama istersen ikisini birbirine bağlarım.

Mesela şimdi taşınıyoruz ya biz. -öğrenmeyen kalmasın gibi bir durum oldu peeh.-
Bunu yeni farkına varıyorum aslında.
Düşünsene, Köpük bile bu eve geldi ilk.
İlk bu evde kokladım onu ben.
Sonra kavga ettiğimde bu koridordan geçerek bu yatağa attım kendimi.

Yıllar önce keşke taşınsak diyen de bendim.
Belki de istediğim her şey oluyordur ?
Yıllar sonra oluyordur. Çok zaman geçmeden.
Bu iyi bir şey sanırım. Bilmiyorum.

İnsanların her isteği kendisine fayda sağlar mı ?
O kadar aciziz ki bunu bile farkında değiliz.
Çıkarlar uğruna yaşıyoruz ama ne yararımıza onu bile bilmiyoruz.

Konuyu yağmurla bağlamam gerekirse,
Çok güzel bir camım var yeni odamda.
Henüz taşınmadık ama orda nasıl yaşayacağımın hayalini kurabiliyorum.
Yağmur yağdığını düşünsene!
Perdeyi aralayıp bakar bakar resim çizerim.
Bakar bakar şiir yazarım.
Hüzünlenirim.

HAYAL KURARIM!

Şimdi düşündüm de,
Hayallerim olmadan ben bir hiçim.
Onlar bittiği zaman sevmekten ve sevilmekten başka bir derdim olmuyor.

Aslında başka şeyler anlatmak istiyordum ama ordan oraya geldim.
Kafamın karışık olduğunu bile post girerken anlıyorum.
Biyoloji, Tarih.. Sınav sınav koşturmaktan işte.

Kendimi bile dinleyemiyorum ben.
Neyse, zaten garip bir yazı oldu.
Ve zaten bu evi özleyip özleyemeyeceğimi bilmiyorum,

Ve zaten yarın sınavım var.

Ve zaten, "ve" bağlacını kullanmayı sevdiğimi söylemiş olmalıydım.


Ooooooldu o zamaaaaaaaaaan.

0 cimcime: